Heybeliada

4 Haziran 2015

fotoğraf 1Sendromsuz bir Pazartesi için ada kaçamağı yapalım dedik ve düştük Heybeliada yollarına. Kabataş’tan 11:00 motoruna bindik , 12:00’de adaya ayak bastık. Motorda biraz üşüdüğümüz için iner inmez güneş altında kısa bir yürüyüşle ısındıktan sonra kahvaltı etmek için Gencay Cafe’ye oturduk. İskeleden çıkınca sağlı sollu sağ birçok kafe ve restoran göreceksiniz. Gencay Cafe’yi bize adanın yerlisi bir arkadaşımız önermişti. Kahvaltıda simit istiyorsanız bizim gibi hem yandaki Nazlıgül Tatlı ve Börek Salonu’ndan alabilirsiniz. Sipariş vermemiz garson yokluğundan biraz zor olsa da kahvaltı tabağı ve biraz tuzu abartılmış menemen ile kahvaltımızı yaptık. Karnımız tük şekilde İsmet İnönü Köşkü’nü bulmak için adanın sokaklarında yürümeye başladık.

Ada oldukça bakımsız kalmış. Çok fazla virane ev mevcut. Bir tarafta muhteşem deniz manzarası, diğer tarafta orman ve kuş sesleri bile bazen bu bakımsızlığı örtemiyor maalesef. İsmet İnönü Köşkü’nü ararken listemizde olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evi ile karşılaştık fakat Pazartesi günleri maalesef kapalıymış. 1,5 saatlik bir yürüyüş sonrasında vardığımız İsmet İnönü Köşkü ise tadilattaydı, o yüzden dışardan bakmakla yetindik. Yokuşlu inişli yürüyüşümüzün ardından biraz dinlenmek için Luz Cafe’nin yolunu tuttuk .

fotoğraf 1-1

Luz Cafe adanın en şirin ve kişilikli yerlerinden biri. Önünde 3-4 masası olan, dekorasyonu da toplama eşyalardan oluşan bir yer. Önce sunumu çok güzel olan buz gibi limonatamızı içtik, sonra duble gibi gelen bol köpüklü türk kahvemizi keyifle yudumladık . Bu mola sonrasında adanın sokaklarında yürüyüp fotoğraf çekmeye devam ettik . İskeleden çıkıp sağ tarafa doğru devam ederseniz Değirmenburnu Tabiat Parkının giriş kapısına geliyorsunuz. Park girişi ücretli. Biz i girmedik ama manzarasının güzel olduğunu söylediler, aklınızda bulunsun.

fotoğraf 2

Saat 17:30’u gösterdiğinde iskelenin solunda kalan Mavi restoranda rakı ve mezelerimizi söylemiştik bile. Cevizli yoğurtlu kabak, uskumru marin, közde patlıcan salatası ve atom hepsi de çok lezzetliydi. Özellikle uskumru muhteşemdi, Mavi’ye giderseniz yemeden dönmeyiniz . Ara sıcak olarak karides güveç, balık olarak tekir ve yanında da roka salatası sipariş ettik . Aklımızda olan 2 saat oturup 19:30 motoru ile dönmekti ama olmadı bu güzel masayı bırakamadık ve 21:15 motoru ile döndük . Motora binmeden önce vapur iskelesinin karşısında bulunan roma dondurmacısından dondurma almayı da ihmal etmedik.