Geçtiğimiz Cumartesi değişik bir şey yapalım dedik ve Burgazada’ya gitmeye karar verdik. Giderken vakit kaybetmeyelim dedik o yüzden vapur yerine deniz otobüsüne bindik. Kabataş’tan saat 10:50’de binince 11:25’te adada oluyorsunuz. Adada ilk iş kahvaltı. Önce daha sonradan kapandığını anladığımız Fincan diye bir yeri aradık en sonunda Çardak’a oturduk. Peynir çeşitleri, domates peynir, bal tereyağ, reçel, omlet, salam, zeytin… Tek eksik nokta sadece beyaz ekmek getirmeleri. Ama onun da çözümü var. Hemen yakınındaki fırından simit alabiliyorsunuz.
Kahvaltıdan sonra biraz ada keşfine çıktık. Önce sokaklar arasında yürüdükten sonra ağaçların arasında güzel bir yürüyüş parkuru bulduk. Adada araba olmadığı için sessizliği tahmin etmeniz çok zor olmasa gerek. Yürüyüş sırasında zaman zaman herhalde cennete geldim diyebileceğiniz manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Yaklaşık iki saat kadar yürüdükten sonra Türk kahvesi vakti gelmişti. Tekrar sahile geri döndük ve buradaki kafelerden birine oturduk. Tam iskelenin karşısında olduğu için adanın karşılama komitesi gibiydik. Hem vapur hem deniz otobüsü ile adaya gelen insan sayısı oldukça fazla, o kadar insan nereye sığdı biz anlamadık açıkçası. Kahvemizi içtikten sonra böyle kuru kuru olmaz dedik bir de meşhur Sinem Dondurma’dan karadut ve sakızlı dondurma aldık. Giderseniz mutlaka deneyin.
Akşam saat 5’e rezervasyonumuz olduğu için hala 1-1,5 saatimiz kalmıştı. Daha önce Sait Faik’in evinin müze haline getirildiğini duymuştuk, orayı gezmeye karar verdik. Uyaralım müzeyi bulmak hiç kolay değil. Defalarca önünden geçebilir ama hiçbir yerinde tabela veya işaret olmadığı için anlamayabilirsiniz. Ada halkı da yer tarif etmek konusunda pek başarılı değil söyleyelim. Müzenin girişi paralı değil, rahat rahat girip gezebiliyorsunuz. Dört katlı bir ev. Hem kullandığı eşyalar hem de bazı eski fotoğraflar ve yazıları görebilirsiniz.
Müzeyi de gezdikten sonra rezervasyonumuzun olduğu Ada Keyf’e oturduk. Ada Keyf’in sahibi Fatoş Hanım. Mutfak Fatoş Hanım’dan ve kızından soruluyor. Mezelerinizi içerideki cam dolaptan seçiyorsunuz. Ne varsa yedik diyebiliriz ama özellikle Girit ezmesini denemenizi tavsiye ederiz. Sahilde yan yana bir sürü yer var ama Ada Keyf bizim önerimiz. Cam gibi bir deniz, deniz kenarına bağlı kayıklar, küçük tekneler, güneşin batışı… rakı içmek için en güzel manzaralardan biri…
Henüz yaz tarifesine geçilmediği için yeteri sıklıkta deniz otobüsü ve vapur yok o yüzden son vapurun dolmuştan farkı olmuyor. Biz bütün yolu kapı ağzında ayakta gittik ama yine de değdi. Burgazada, şehirden biraz uzaklaşıp nefes almak için iyi bir alternatif.
Yorum yapılmamış