New Mexico’nun Beyaz Kumları (White Sands)

26 Temmuz 2016

New Mexico’ya kadar gidip meşhur White Sands yani Beyaz Kumları görmeden dönemezdik. Bütün seyahat boyunca omuzumuzun üstünde cayır cayır bizi takip eden güneşin altında bayılmaktan korktuğumuz için gezmek için günün en doğru zamanını bulmamız gerekiyordu. Temmuz ayında günün hangi saati doğru olabilir dediğinizi duyuyor gibiyim ama duymazlıktan gelip devam ediyorum. Her mantıklı insanın yapacağı gibi biz de öğlen sıcağına kalmadan sabah gitmenin en doğrusu olduğunda karar kıldık. Albuquerque’den White Sands’e en yakın yerleşim yeri olan ve New Mexico’nun ikinci en büyük şehri olan Las Cruces’e varmamız yaklaşık dört saat süreceği için bir gün önceden yola çıkıp White Sands’e de ertesi sabah gitmeye karar verdik. İki şehir arasına da görülecek bir kaç yer sıkıştırdık ama onları ayrıca paylaşacağım.

Las Cruces’e günün batımıyla birlikte vardık. En popüler gözüken restoranında artık yavaş yavaş alışmaya başladığımız nachos -tacos familyasından bir yemekle karnımızı doyurduktan sonra otelimizin yolunu tuttuk. Otel resepsiyonunda görevli kadın üçüncü sınıf Amerikan gerilim filmlerindeki oyuncuları aratmayacak bir şahsiyetti. Önce bize geçen sene White Sands’de   staj yaptığından ve çok güzel bir yer olduğundan bahsetti. Sonra monolog bir gerilim filmi havasına girmeye başladı. Çok dikkatli olmamız gerektiğini, sıcaklığın orada on derece daha yüksek olduğunu ve çok tehlikeli olduğunu söyledikten sonra gayet ciddi ama donuk bir yüz ifadesiyle geçen sene bir ailenin çok zor anlar yaşadığını söyleyip finali de aileden anne ve babanın öldüğü bilgisiyle yaptı. Tedirgin tedirgin odamıza dönüp en sonunda kendimizi kadının kafadan biraz çatlak olduğuna karar vererek rahatlattık.

IMG_7460

Şaka bir yana, White Sands’e giderken gerçekten dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var.

Birincisi yanınızda bol su götürmek. Adam başı iki küçük pet şişeyle giderim yeter demeyin, yetmiyor. Size tavsiyem marketlerde satılan üç litrelik plastik damacanalardan alıp arabaya koymak. Küçük su şişelerinize doldurur doldurur içersiniz. Bu arada birçok noktada kullanabileceğiniz tuvaletler var, o yüzden bu kadar çok su içersem sonum ne olur diye endişelenmenize de gerek yok.

İkincisi mutlaka ama mutlaka şapka takmak. Eğer çok beyaz tenli ve sıcağa toleransınız azsa yanınıza bir şemsiye dahi alabilirsiniz. Şemsiyenizi koyu renk seçmeyin yeter.

Üçüncüsü de güneş gözlüğü takmak. Açık renkli camlı havalı güneş gözlüklerinizin çok faydası olmayabilir. Mümkünse siyah camlı ve gözünüzü iyice örten bir gözlük alın. Kumun rengi sarı veya pis beyaz değil, gerçekten bembeyaz. O yüzden sadece parlak güneş değil, parlak beyaz da sizi rahatsız edecek. Ben genelde başımı kaldırmadan önüme bakarak yürüyebildim. Gözlüğü bir anlığına bile çıkarmak mümkün olmadığı için kumların ne kadar beyaz olduğunu da çektiğim fotoğraflardan gördüm.

Sabahın erken saatleri veya akşam gün batımı en ideal zamanlar. Kum tepelerinden kaymak için ziyaretçi merkezindeki dükkandan küçük kızaklar kiralayabilir veya satın alabilirsiniz. Bu arada umduğumuzun aksine kum sıcak değildi. Ayakkabılarınızı çıkarıp ayaklarınızı kumun içine sokarsanız gitgide nemlendiğini de fark edebilirsiniz.

IMG_7514

Bizim maceramızı bir kenara bırakıp, White Sands ile ilgili ne zaman nasıl oluşmuş gibi merak edebileceğiniz diğer konulara dönersek; yaklaşık ikiyüzelli milyon yıl önce New Mexico’nun bulunduğu bölge Permiyen Denizi ile kaplıymış. Deniz seviyesinin alçalması ve yükselmesi sonucunda deniz yatağında alçı taşı ve diğer mineraller kalmış. Daha sonra yeryüzündeki tektonik hareketler sonucu günümüzde Beyaz Kumları çevreleyen dağlar oluşurken alçı taşı yüklü olan deniz yatakları dağ seviyesine kadar çıkmış.

Buzul Çağı’nda (24.000-12.000 yıl öncesi) iklim daha ıslak olmaya başlamış. Yağmur ve eriyen karlarla dağlardan sürüklenen alçı taşları Otero Gölü’ne akmış.  Buzul Çağı sona erince Otero Gölü buharlaşmaya başlamış ve kurumuş bir göl yatağı haline gelmiş. Geriye de alçı taşının kristal hali olan selenit kalmış.

İklimin gitgide daha sıcak ve kuru bir hal almaya başlaması ve rüzgarın etkisiyle bu alan zamanla Chihuahuan Çölü’ne dönüşmüş ve Otero Gölü tamamen kurumuş. Onun yerine Lucero Gölü ve kurumuş çöl gölü (Alkali Flat) almış. Alkali Flat’in yüzeyinin altında selenit kristalleri oluşmaya başlamış. Artan rüzgar ve kuru hava, kil ve alüvyonları Tularosa Havzası’ndan süpürmeya başlamış ve gömülü kristaller ortaya çıkmaya başlamış. Rüzgarla parçalanan kristaller çölün üzerine savrulmuş ve savrulan kumlar meşhur beyaz kum tepelerini oluşturmuş.

Lucero Gölü zaman zaman kuruyan ve dönemsel olarak su ile dolan bir göl. Yağmur ve eriyen kar dönem dönem Lucero Gölü’nü alçı taşı yüklü su le dolduruyor. Alçı taşı ile yüklü olan su güneşin ısısıyla birlikte buharlaştığında, Lucero Gölü’nün üstünde selenit oluşuyor. Rüzgar ve su bu kristalleri daha küçük parçacıklara ayırıyor ve bunun sonucunda beyaz kumu oluşturan beyaz tanecikler oluşmuş oluyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Pearl Harbor’ın bombalanmasının ardından Amerikan ordusu tarafından Beyaz Kumların kuzeyinde White Sands Füze Bölgesi (White Sands Missile Range) kurulmuş ve ordu havzayı bilimsel araştırmalar için kullanmaya başlamış.  Günümüzde de hala füze denemeleri burada yapıldığı için White Sands gün içerisinde kapanabiliyor. Gittiğinizde parkın açık olduğundan emin olmak için bir gün öncesinden arayıp teyit etmenizde fayda var. Füze Bölgesi’nde sergilenen misil parkını da ayrıca gezebilirsiniz. Onu da arkası yarın olarak başka bir yazıda okuyabilirsiniz.

Son bir uyarı, White Sands Meksika sınırına çok yakın olduğu için sınırı geçmeyecek olsanız da yolda sınır güvenlik kapılarından geçmeniz gerekebilir. Canınızın sıkılmaması için yanınıza pasaportunuzu almayı unutmayın.

IMG_7519 (1)

[separator type=”thin”]

IMG_7464

White Sands

19955 Hwy 70 W
Alamogordo, NM 88310

https://www.nps.gov/whsa/index.htm