Temmuz ayı ortasında bu senenin ilk Bodrum çıkarmasını yaptık. Perşembe sabahından Pazar akşamına kadar bol bol vakit olunca o plaj senin bu plaj benim gezmek yerine değişiklik yapıp Kos’a gitmeye karar verdik. Bodrum’dan Kos’a gitmek o kadar kolay ki nasıl olmuş da daha önce gitmemişiz diye düşünmedik değil. Bodrum marinadan kalkan feribot ile 20 dakika içinde Kos’a varıyorsunuz. www.kosferibotu.com sitesinden hem sefer saatleri hem de Kapı Vizesi ile Geçiş hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.
Marinadan 5 dakikada adanın merkezine ulaşıyorsunuz. Hava çok sıcak olduğu için uzun uzun gezemedik ama meşhur meydanı Eleftherias meydanını, Agia Paraeskevi kilisesini, Medieval kapısını ve Evangelistria Churcuh of Ziva’yı görebildik. Hepsi birbirine 2-3 dakika mesafelerde olduğu için küçük bir merkez turu atarak hepsini gezmek mümkün.
Sıcaktan erimek üzereyken oturduğumuz bir kafede buz gibi frappucinolarımızı içtikten sonra aldığımız enerjiyle öğlen yemeği için daha önceden çeşitli bloglardan takip ettiğimiz Caravelle’in yolunu tuttuk. Merkezden Caravelle’e sahil boyunca yürüyerek yaklaşık 20 dakikada ulaşılıyor.
Burası Fatma Hanım ve eşinin sahibi olduğu tam denizin kenarında mavi beyaz örtülü bir taverna. Sahipleri Türk olduğu için bazı garsonlar da çat pat Türkçe konuşuyorlar. Çok abartmamaya çalışarak Uzo eşliğinde Greek Salad, Simi karidesi, kalamar tava ve midye yedik ve hepsi çok güzeldi. Daha birçok çeşit mezeleri vardı ama bizim balık yiyecek bile halimiz kalmadığı için onları bir sonraki sefere bıraktık. Yemeklerin yanı sıra Caravelle’in en cazip kısmı yukarıda da söylediğimiz gibi tam deniz kenarında olması. Biz yaklaşık 3 saat boyunca güzel yemek, uzo ve güzel sohbetle çok keyifli vakit geçirdik.
Görebildiğimiz kadarıyla plajlardan denize girmek için Bodrum’u bırakıp Kos’a gelmek pek akıl işi değil ama sabahtan kaçıp uzun bir öğlen yemeğinin ardından en son sefer olan saat 6’daki feribotla tekrar Bodrum’a dönmek hiç fena fikir değil. Herkese tavsiye ederiz.
Caravelle
24 Averof Street, Kos Town