Uzun bayram tatili arkada kaldı derken, 30 Ağustos Zafer Bayramı gelince bu hafta da işler pek yoğunlaşmadı. Fırsat bu fırsat dedik ve işlerin hafifliğini değerlendirip dün Suma Beach’e gittik. Sonuçta bayram boyunca herkes plaj plaj gezerken biz İstanbul’da köpek-kedi değiş tokuşu ile haşır neşirdik. Suma Beach’e gelmeyeli epey olmuştu. Her ne kadar haritadan takip etsek de girişini bulmamız biraz zor oldu. Hatta bir kere kapının önünden geçip görmemişiz bile ama bu ayrıntıyı kimseye anlatmıyoruz, siz de anlatmazsanız sevinirim. Google map yolun tam sonunda işi biraz karıştırıyor. Haritanın sap dediği yerde Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsünü göreceksiniz. Muhtemelen bir sürü kişi şaşırdığı için okulun tabelasının üstüne SUMA için sol tarafı gösteren bir işaret koymuşlar. Kısaca yeter artık bizim kapımıza gelip Suma Beach’e gidecektik demeyin demişler. Soldan devam ettiğinizde hemen sağda Gümüşdere Halk Plajını geçmeden Suma Beach tabelasını göreceksiniz. Girişe adam başı 40 TL verdik. Otopark ücretsiz. Tabi aslında şezlong vs kullanmayacaksak bu parayı bile almaya hakları yok ama neyse o konuya girmeyeceğim.
Herhalde hafta içi olması ve insanların denize doymasından olacak, plaj epey boştu. İşimize gelmedi desem yalan olur. Dalga seslerini duyabildiğiniz bir plaj bulmak malum artık lüks oldu. Tam da ne güzel dalgaların kıyıya vurma sesini dinleyerek kitap okuyabiliriz dedik ki yanımızdaki şezlonglarda oturan bir grup telefonlarından Tarkan çalmaya başladılar! Hiç düşünmüyorlar acaba yanımdaki bu müzikten rahatsız olur mu? Burda da müzik dinleme kardeşim veya tak kulaklığını öyle dinle. Uyarabilirdin diyebilirsiniz tabi ama sürekli olarak insanları uyarıp, tenkit etmek durumunda kalmak da bence insanı çok geriyor, o yüzden bazen pas geçiyorum. Neyse sinirlenecek şey çok zaten, o yüzden duraklamadan devam edeyim.
Müzik yok dediysem sadece sahil kısmında yok. Yani yemeğinizi yerken veya biranızı içerken restoran kısmında gayet güzel müzik çalıyor. Yemekler de hiç fena değil. Ben kızartılmış köy ekmeği üzerinde domates ve kekikli bruschettaya benzeyen birşey yedim. Mark da barbekü tavuk pane yedi. Tavuk panenin altı da yığma patates kızartmasıydı. Plaj yemeği olarak hem lezzetliydiler hem de çok hızlı geldiler. Hafta içi gittiğimiz için food court kısmı açık değildi, o yüzden sakindi. Hafta sonu genel olarak daha şenlikli olduğundan eminim.
Denize gelince tabi Karadeniz olduğunu unutmamak lazım. Dalgalı günlerde çeken akıntı riskine karşı dikkatli olmak gerektiğini bir de ben hatırlatayım. Lodos olan bir günde giderseniz eğer deniz çarşaf gibi olur. Dün dalgalı bir günündeydi, o yüzden benim zevkime göre değildi.
Nerede oturduğunuza göre değişir elbette ama bir çok yerden yaklaşık bir saatte gidebileceğiniz, deniz kenarında güzel bir gün geçirmek için bence çok uygun. Bizim de bundan sonra daha sık gideceğimiz kesin. Unutmadan Suma Beach hayvan dostu bir yer.